Organik tarım gerçektende son yıllarda iyi bir gelişme gösterdi. gerek sağlık gerekse lezzet bakımından tüketicinin gözdesi organik tarım ürünleri üreticiye de fazla kazanç sağlamakta.

Tarım İl Müdürü Erdal Özer, organik tarım ile üretilen ürünün 4 kat fazla bir fiyatla satılabildiğini belirterek, "Avrupa'da organik tarım pazarı hızla gelişiyor. Biz bu pazarı iyi kullanmalıyız." dedi.

Adıyaman Gap İdaresi ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) yetkilileri tarafından organik tarım kümelenme gelişmeleri kapsamında organik tarım çiftçilerine yönelik toplantı gerçekleşti.

Toplantıda organik tarım çiftçilerine kümelenme çalışmaları ile ilgili bilgiler verildi.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Tarım İl Müdürü Erdal Özer, Adıyaman'ın temiz ve bakir alanlara sahip olduğunu belirtti. Adıyaman'ın organik tarımda önemli aşama kat ettiğine dikkat çeken Özer, 244 çiftçinin gerek hububat gerekse tahıl bakliyat ile 8 bin 144 bin dönüm arazide organik tarım ile uğraştığını kaydetti.

Organik tarımı yeni sahalarda başlattıklarını ifade eden Özer, şöyle konuştu: "Nemrut bölgemizde organik tarım ile ilgili bir çalışma başlattık. Bu sene Nemrut bölgemiz doğal park olduğundan bu bölgede daha çok yaygınlaşacağını umut ediyorum. Organik tarım ile üretilen ürün 4 kat fazla bir fiyatla satılabiliyor. Avrupa'da organik tarım pazarı hızla gelişiyor. Bizim bu pazarı iyi kullanmamız gerekiyor. Ayrıca Adıyaman'ın bundan ne kadar fazla yararlanması gerektiğine bakmamız lazım. Organik tarım

Devamını Okuyun.!

organik tarım

 Çiftçi için bulunmaz hint kumaşı sayılan organik tarım tabiki artacaktır ama daha 5 dakika önce yazdığım yazımdada bahsettiğim gibi organik ile kimyasal arasındaki fiyat farkı malesef üreticiyi sevindirip tüketiciyi üzecek düzeyde. aynı zengin ile fakir arasındaki uçurum gibi oluşan organik ürünlerin uçuk fiyatları çok az tüketicinin ödeyebileceği düzeyde.

Hatay Tarım İl Müdürü Bestami Zabun, iklim özellikleri ve toprak yapısı nedeniyle Hatay’ın çok verimli topraklara sahip olduğunu söyledi. Hatay’da pamuk, buğday, mısır, zeytinin yanı sıra narenciye ve sebzenin de yoğun olarak yetiştirildiğini ifade eden Zabun, son yıllarda talebinin artması nedeniyle üreticilerin de organik üretime daha çok yöneldiğini kaydetti. İki yıl önce organik üretimde 51 olan sertifikalı üretici sayısının bu yıl 331’e çıktığının altını çizen Zabun, şöyle devam etti: ‘’Artık toplumda, sağlıklı gıda tüketme alışkanlığı oluşmaya başladı. Bu nedenle vatandaşlar gelişigüzel ürünleri almıyor. Tüketimini yaptığı ürünün sağlıklı olmasına ve ilaç kalıntısı bulunmamasına dikkat ediyor. Vatandaşlarımız da Avrupa ülkeleri tarafından tercih edilen organik ürünlere yönelmeye başladı. Organik

Devamını Okuyun.!

 Üreticilerimiz son günlerde yapılan desteklemeler ile çoğunlukla organik ürün üretimine yöneldi. yöneldi ama üretilen organik ürünler nerde nasıl işlenecek, paketlenecek sorunu ortada kaldı. işte bu bağlamda Konya ilimizde Tarim ve köy işleri bakanlığımız desteği ile organik ürün işleme, ambalajlama ve yağ çıkarma işlemleri için açılacak 2 fabrikadan biri faaliyete geçti. Migros market'in başlattığı iyi tarım uygulamaları çok iyi geri dönüşüm sağlamış olacak ki şimdilerde medyada dönen eti burçak reklamlarıda aynı prensipte sağlıklı ürün imajı ile reklam yapmakta.

organik ürünler

Son 2 yıldır da organik çilek üretimi yanında 4 dağ köyündeki çiftçilere organik patates ürettirmeye başladıklarını anlatan Ataiyibiner, “Bu bölgeler tam bir organik üretim havzası özelliği taşıyor. Fenni gübre ya da ilaç kullanılmadığı için toprak hiç bozulmamış. Burada ürettiğimiz organik çilekler, ihracata ve iç piyasaya gidiyor. Ürünlerimize o kadar yoğun talep oldu ki, geçen yıl

Devamını Okuyun.!

 İnsan sağlığı için sürekli organik gıda tüketmek gerektiği dilden dile dolaşırken üreticimiz malesef pazarlama olanaksızlıklarından dolayı organik meyvelerini hayvanlara eyem yapmaktadır.

 Emet ilçesinde, köylülerin kimyasal ilaç ve suni gübre kullanmadan ürettiği elmalar, pazarlama imkânlarının darlığı yüzünden hayvanlara yem olarak veriliyor.
    
 Köy muhtarı Mehmet Aydoğan, AA muhabirine, ürettikleri elmaların kendisine has bir tadı ve dayanıklılığının olduğunu söyledi.
   
  Eğrigöz Dağı eteklerindeki köylerinde üretilen elmaları pazarlayamadıklarını ve bu nedenle hayvan yemi olarak kullandıklarını ifade eden Aydoğan, şöyle konuştu: ''Her yıl yaklaşık 70 ton elmaüretiyoruz, ancak pazarlayamıyoruz. Ürettiğimiz elmaların bir bölümünü pazarda satıyoruz. Küreci elması olarak bilinen ürün, çevremizde çok beğeniliyor. Sonbaharda topladığımız ürünleri Mayıs ayına

Devamını Okuyun.!